UYUŞTURUCU

Uyuşturucu Kullananlardaki Belirtiler Ve Yapılacak İşlemler



Gencin uyuşturucuya tutsak olmaması için aileye düşen görevler nelerdir? Bu konuda gençlerimiz nelere dikkat etmelidirler?
Gençleri uyuşturucudan korumada en büyük görev aileye düşmektedir. Aile, toplumun en küçük kurumu ve hücresidir. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır. Çocuklar her türlü sıkıntılarını ve problemlerini öncelikle anne-babalarına açabilmeli, problemler önce aile büyüklerince değerlendirilmelidir.



Bu konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince:



Gerçek sevgi ve mutluluğu kendi yuvalarında aramalı,

Kötü arkadaş gruplarından uzak durmalı.(Bu kişiler söz ve davranışlarından kolayca anlaşılabilir.),

Boş zamanları yararlı şekilde değerlendirebilmeli. (Okuma, spor, kültürel etkinlikler vs.), Gençlik çağı, halk arasında söylendiği gibi “delikanlılık” dönemidir. İçinde bulunulan bu çağın gereği olarak her zaman problem yaratabilecek hareketlerde bulunulabilir. Bu nedenle büyüklerin uyarıları dikkate alınmalıdır.

Son olarak gençlerimizi uyuşturucunun içine çeken alt kültürden söz etmek istiyorum. İçki, uyuşturucu kumar, şans oyunları, fuhuş ve çeşitli sapıklıklar, evden kaçma gibi olayların tümünü besleyen, ortaya çıkaran ortama “Uyuşturucu Kültürü” adını veriyoruz. Gençlerimizi bu felaketlerin zararlarından korumak, bu alışkanlıkların temeline bulunan “uyuşturucu Kültürü” ile mücadeleye bağlıdır.

 

Gençlerimizi, bu kültürün filizlendiği meyhane, birahane, pub, diskotek, kahvehane ve kumarhane gibi yerlerden  uzak tutmalı; uyuşturucunun panzehiri olan milli ve manevi değerlerimize, yüzyıllardan beri kuşaktan kuşağa geçerek süzülüp gelen geleneklerimize sarılmalarını sağlamalıyız.

 

 

Acaba çocuğum uyuşturucu kullanıyor mu?


Aileler, uyuşturucu kullanan çocuklarını hangi davranış değişiklerinden anlayabilirler?



Alınan bütün önlemlere rağmen, bu korku tüm dünyada pek çok ailede yaşanıyor. Uyuşturucuya karşı denenen etkili yollardan biri de ailelerin bu konuda bilgilendirilerek uyanık tutulmalarını sağlamaktır.



Aşağıda sayılanlara dikkat eden bir aile çocuğun uyuşturucu bağımlısı olup olmadığını anlayabilir:



Eve gelmeyen çocuk neler yaptığını saklamaya çalışır, gerçeği gizlemek için yalan söyler. Bazen de o gece nerede olduğunu ve neler yaptığını gerçekten hatırlayamaz.

Sakin biri olarak tanıdığınız çocuk aniden sinirli ya da aşırı vurdumduymaz, umursamaz, hiçbir şeyle ilgilemez bir kişiliğe bürünür.

Çocuk okuldan kaçmaya başlar. Özellikle öğle saatlerinde, uyuşturucu aldıktan sonra sık sık okuldan kaçmasıyla dikkati çeker.

Eski arkadaşlarıyla görüşmemeye başlar, yeni yeni arkadaşlar edinir.

Bunlar yaşça ondan büyük olurlar ve hiçbir zaman onun evine gelmezler.

Teninin rengi hastalıklı gibidir. Yüzü solar, gözler çukurlaşır, bakışları anlamsızlaşmaya başlar. Uyku saatleri değişir. Gündüzleri uyuma ihtiyacı duyarken geceleri uyuyamaz.    Uyuşturucuyu gece almışsa  bütün gece gayet canlı olmasına karşın sabaha doğru yorgun ve huzursuz olur, yataktan kalkamaz.

Çevresindekilerden sürekli para ister. Ama parayı nereye harcadığını açıklayamaz. Para bulamayınca alabildiğine hırçınlaşır. İştahı kaybolur, devamlı kilo kaybı görülür.

Okuldaki başarısında ani düşüşler gözlenir.

Çocuğunun uyuşturucu kullandığından kuşkulanan aile ne yapmalıdır?

Böyle bir durumda paniğe kapılmamalı. Çocuğu karşısına alıp samimi olarak konuşmalı ve uzman bir psikiyatr iste götürmeye onu ikna etmeli, uzmanın tavsiye ve telkinlerine uymalıdır. (Bazı hastanelerde bulunan bu konu ile ilgili bölümlere de başvurulabilir.)

Son olarak şunu söyleyebiliriz ki uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak güçlü bir irade ve üstün bir gayet ister. Kişi istekli ve gayretli ise bağımlılıktan kurtulabilir.

Ne yazık ki tedavi oranının düşük olduğu bağımlıların pek çoğu “yaşayan ölü” durumunda topluma yük olacak şekilde yaşayıp genellikle de kaza, zehirlenme vs. gibi bir nedenle genç yaşta  hayata veda ederler. Bu nedenle, en iyisi bu illete hiç bulaşmamak ve bulaşanlardan uzak durmaktır.

 

Uyuşturucuya Alıştırma Yöntemleri

 

Unutmayın , eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır .
Eğer arkadaşınız , gerçektende arkadaş değil de bir "ayakçı" ise, birkaç hafta sonu devam eden bu kıyakçılığı " bombalama" denilen ikinci aşama izler. Bu aşamada bir gün ziyaretinize gelen ayakçı,  kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce miktarda eroini  almayı unutuverir.   Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız. Birkaç gün gelip almasını beklersiniz. Gelmez. Bir gün, "yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki?" dersiniz. Sonra bunun gerisi gelir. Mal bittiğinde bombalanmışınız demektir. Artık bir eroin bağımlısı olarak, her yerde kıyakçınızı, daha  doğrusu ayakçınızı arar ve kolaylıkla bulursunuz.


Özellikle genç yaştaki insanlar arasında, guruptan bir yada birkaç kişinin uyuşturucu kullanması , diğerlerinin de en azından bir kez denemesi için yeterli bir neden.

Gençler , birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlar. Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor yada  "arabesk" türü tanımlamalarla , kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar.

 

Okul önleri de artık satıcılar için vazgeçilmez mekanlardan. İstanbul'da bulunan pek çok okulun kapısında , özellikle çıkış saatlerinde uyuşturucu satıcılarına rastlanıyor. Okul yönetimi nemi yapıyor? Hayır onların okulunda uyuşturucu kullanan öğrenci yok ki. Neden böyle bir konuyu düşünsünler?


Esrar bağımlıları , kullandıkları malın içine eroin karıştırılarak bu uyuşturucuya da alıştırılabilirler. Eroin krizleriyle birlikte de bağımlılık başlar.

 

Uyuşturucu Kültürünün Sebepleri

 

Toplumu ayakta tutan, ona yücelme ve yasama gücünü kazandıran, manevi, ahlaki ve hamasi değerlerini çürüterek, sömürgeci devletlerin uydusu halin getiren bir soğuk harp uygulamasıdır. Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan mafya üçlüsünün organize çalışmaları. Her zaman mafyanın ağına takılmaya hazır "sokaktaki başı boş insanlar ve çocuklar" Unutulmaması gereken bir önemli husus da: Beyaz zehir alışkanlığının gelişmesinde, içinde türlü uyuşturucular taşıyan ve son yıllarda karaborsaya da tekel çizgisinde hükmeden ithal sigaraların ve kolalı mamullerin keza, çikletlerinde payı zannedildiğinden çok fazla.

 

Madde Kullanımının Sebepleri

 

Bilgisizlik: Tehlikeden habersiz ve bu sebeple konuyu hafife almak.

 

Özenti:  Özenti sergilemede en önemli payın medyaya ait olduğu rahatlıkla söylenebilir.

 

Bira-bahane:  Diskotek ve diğer kafabulma-eğlenme yerleri. Bunlar beyaz ölüm değirmeninin çarkları ve tuzaklarıdır. Giren büyük ihtimalle öğütülür. Gurup baskıları: kötü arkadaş.

 

Merak:  Denerim, bırakırım kafası. Fakat bir veya iki deneme genci belki de dönüşü olmayan yola sokmaya yeterli gelmektedir.

 

Moda:  Çevreye uyma havası... Bozuk çevre ve hasta toplum. Bilindiği gibi hastalıklarda insandan insana kolaylıkla geçebilir. Gençlerde tehlike sevgisi , cinsel bozukluklar , kendini aşma , ispatlama içgüdüsü veya gayreti. Genetik yapının maddeye yatkınlığı. Gençlerdeki manevi boşluk , inanç zaafı. Bozuk aile ve hasta toplumdan kaynaklanan güvensizlik duygusu. Gelecek  karşısındaki kaygılar strese, sıkıntıya ve yalnızlığa itiyor. Aile yapısındaki bozukluklar , geçimsizlikler. Ahlaki manevi zaaflar. Yine ailelerdeki ekonomik bozukluklar çoklukla normaliteyi  bozar. Bilhassa yokluktakini bunalıma ve intihara, varlıktakini şımarıklığa, taşkınlığa, tahribe   yöneltir. Eğitimdeki zafiyet, yetersizlik ve yanlışlıklar. Maddeci felsefeye dayalı eğitimler insanları bencilliğe (egoizme) , şahsi çıkarcılığa iten temeldeki sebeplerdir.

 

Arkadaş Çok Önemli

 

Çocuklar ve gençler aileden ve okuldan, zamanla arkadaş çevresinden etkilenirler. Arkadaş çevresinde kabul edilmek için gençler, ekseriya çevresinin baskısına dayanamaz aşağılık duygusu ile uyuşturucu kullanır. Sanıldığının aksine, uyuşturucu ile ilk temas, sokak başında bilinmeyen satıcı vasıtası ile değil, bilakis arkadaş çevresiyle olmaktadır.

 

 

 

BUGÜN SİTEMİZİ 15 ziyaretçiGEZDİ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol